Translate

23 Eylül 2016 Cuma

Anne-Baba tatili mi dediniz?

Çocuksuz bir tatile çıkma fikri sanırım her annenin, bebeği doğduktan sonra aklına düşen ama cesaret edemediği bir durumdur. Benim için önceleri hayalden ibaretken Lina büyüdükçe birkaç gün olsun bırakabileceğime, kafa dinleyip dinlenebileceğimize inanmış ve planlar yapmaya başlamıştım. Lina’nın 1 yaşını bitirdiği yaz tatilinde 3 günlük, bir kaçamak yapacak, sevgilimle başbaşa sessiz, sakin, bol uykuyla geçen bir deniz tatili yapacaktık. Her şeyi ayarladık. Otel uçak rezervasyonları, özenle seçilen lokasyon ve hatta “adult only”, “concept” bir otel… Ve fakat sevgilim o sırada Cezayir’deydi ve işlerin yoğunluğu nedeniyle son dakika yine iş galip geldi ve her şey iptal oldu. Benim yaşadığım hayal kırıklığını tahmin edersiniz sanırım.
Bizim en büyük handikabımız ailelerimizden uzakta yaşıyor olmamız ve istediğimiz zaman Lina’yı bırakamayacak oluşumuzdu.
Görsel sonucu
Eğer çocuksuz tatile çıkmayı istiyorsanız geçmeniz gereken 3 step var.
1. Çocuğunuz sizsiz kalabilecek mi, sorun çıkartmadan kaç güne kadar durabilecek bunu düşünmek ve hesaplamak.

Eğer 1. Stepte sıkıntı görmüyorsanız 2. Ye geçebilirsiniz. Eğer emin değilseniz küçük denemeler yaparak 1 ay öncesinden alıştırma yapmakta yarar var.

2. Bırakmayı düşündüğünüz kişi o tarihlerde uygun mu? Hatta bu kişiler, büyük ihtimalle, anane, dede olacağı için, o kişilere destek yardımcı başka kişiler de varsa onları da sürece dahil etmek gerekebilir. Örneğin kardeşler, teyzeler vs.  Malum çocuklar için ne kadar kalabalık o kadar iyi. Ne kadar çok insan olursa oyalayacak, sizi o kadar az hatırlayacaklar ve cümbür cemaat birkaç gün göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidecektir. 

3. Eğer ilk 2 step’ide sorunsuz atlatıp tüm ayarlamaları yaptıysanız, geriye en kolay gibi görünen ama aslında en zor aşama kalıyor. Vicdan ve suçluluk duygusu ile baş etme :)

Neden bırakıyorum, götürse miydik, çok özler mi bizi, ya ağlarsa, ya yemezse, ya şöyle ya böyle…
Bu son aşama her annenin mutlaka yaşadığı ama kimisinin çaktırmadan, kiminin daha şiddetli yaşadığı bir aşama…
Görsel sonucu
Bizim tatilimiz, ilk denemede son stepe gelemeden iptal olduğu için ben bu aşamaları aylar sonra tekrar yaşadım.

Bu sefer ilkinde yaşadığım hayal kırıklığının üstüne çok fazla plan yapmadan, her şeyi sevgilime bırakarak (ki bu çok zordu) geri planda durdum. Gidiş tarihimiz 3 gün önce belli oldu. Ama o sırada yine Türkiye’de bulunduğum için annemlerde kalıyor olmamız Lina'nın bu süre zarfında annemde kalmaya alışmasını sağlamıştı. Yoksa çocuksuz tatile son dakika çıkmak oldukça zor olurdu sanırım. Sonuçta sevgilim bana nereye gideceğimizi, bile söylemeden İstanbul aktarmalı biletimi yolladı. Havaşa binmiş hava alanına gidiyordum. Gözlerimdeki yaşları silmeye çalışarak, derin bir nefes aldım. Elimde bir el çantası, ve kabin boy valizim, yolda oyalamam gereken bir bücür olamadan, ne yedirsem, nerde uyutsam diye düşünmeden geçecek olan sorumsuz 4 günü düşündüm. Ve işte o an buna ihtiyacım var dedim. O özgürlük hissi, o sorumsuzluk anı… O kadar özlemiştim ki o duyguları inanamıyordum önümdeki 4 günde bunları gerçekten yaşayacağıma. Birkaç arkadaşımla mesajlaştım o anın heyecanıyla. Hepsi "Annen senden daha iyi bakacaktır Lina'ya ne düşünüyosun ki keyfini çıkarın" diye yüreklendirdiler beni.

Ve evet düşününce aslında ne kadar saçmaydı kafa yormak, endişe etmek. Lina güvenilir ellerdeydi. 4 günde de hiçbir çocuk annesizlikten depresyona girmezdi ya. Girmemeliydi de zaten.

Ben hep çocuksuz gidilen tatillerin savunucusu olmuşumdur. Bekar veya çocuksuzken bile. Bir çocuğun anane/babane-dedesiyle vakit geçirmesinin çok önemli olduğunu düşünürüm. Çocukluğumun en güzel anılarıdır ananem /babanem-dedemle geçirdiğim günler. Gece yatıya kalmalarım, ananemlerin yazlığına gidip tüm yazı orada geçirmeler. Bunları yaşamalı her çocuk bence, hayattaysalar tabi.
Ve sonuçta şahane bir Roma tatili yaptık sıfır sorunla. Bir iki kez anne diye beni sorması dışında hiç sorun çıkarmamış bir Lina ve kafasını boşaltıp, özgürce gezip tozmuş bir anne baba… tabi belirtmem lazım Lina o zaman 19 aylıktı.

İkinci anne baba tatilini ise 24 aylıkken yazın yaptık. Yazlıkta Lina’yı bırakıp 4 gün başka bir yere kaçtık. Ancak bu sefer son gece bir ağlama krizi yaşadık ve gün içinde içine kapanıp, agresif tepkiler vermeye başlamış Lina. Annemlerden gelen yoğun baskılar sonucu akşamı beklemeden erken döndük.

Bence dönem dönem çocukların anneye çok bağlı olduğu ya da biraz daha bağımsız oldukları dönemler oluyor. O dönem Lina bana çok bağlı bir dönemindeydi sanırım. Hep birlikte yazlıkta 1 hafta kalmıştık ve bir anda annesinin babasının ikisinin birden onu bırakıp gitmesi, yazlıktaki monoton geçen zaman hepsi etkili oldu bence. Daha önce Ankara da bıraktığımızda, her gün için bir aktivite, bir gezi planlamış, hem yorulması, hem eğlenip, oynayıp bizi hatırlamaması için uğraşmıştık. Bu sefer sanırım durumu fazla hafife almış olabiliriz. 

Üçüncü Anne baba tatilimizi henüz planlamadık. Yakın zamanda da planlayamayacağız sanırım. Şu aralar Lina kreşe başladı ve ayrılık korkusu yaşıyor galiba. Bana yapışık. Cesaret edemiyorum ama yavaş yavaş normale döneceğini ve bizimde yine böyle bir tatili planlayacağımızı umut ediyorum.


Tüm annelere şahane tatiller dilerim.

1 yorum:

  1. Sezin çok güzel yazıyorsunuz eşinizle seyahate çıkmak istiyorsunuz ama keşke sevgilim yerine eşim demeniz daha doğru olur Sevginizi azaltmaz o zaten sevdiğiniz kişidir

    Yazınız çok güzel samimi ve içten teşekkürler

    YanıtlaSil