Translate

4 Temmuz 2014 Cuma

38.hafta sabırsızlığı

Evet su an itibariyle 38. Haftami bitirmek uzereyim. Pazar günü 39 oluyoruz ama bizim kızın pek çıkası yok :( artık gelsin diye konuşuyorum anlatıyorum her şey hazır seni bekliyoruz diyorum ama nafile...keyfi yerinde içeride galiba çünkü zaten sipsivri olan karnım hiç aşağı inmedi bile :/
Dün biraz olsun midemin altında bir boşluk oluştu sanki gibi geldi bana. Sonra nazlı geldi o da aşağı inmiş biraz sanırım dedi. Bende bir sevinç, bir sevinç... Sevgilimde akşam bana da biraz inmiş gibi geldi dediyse de daha yolumuz var bence. Haftaya gelsin ben ona da razıyım.
Tek derdim çıkmak istemezse risk oluşacağı için belli bir süre sonra sezeryan olmak zorunda kalmak:( 
Kendimi normal doğuma bu kadar alıştırmışken, her şey gayet yolunda giderken mecburen sezeryan olmak hiç istemediğim bir durum. Ama düşündükçe içinden çıkamıyor ve sağlıklı gelsin de miniğim en önemlisi o diyorum :) 

Artık hazırlıklar tamam, Cezayir'e gideceğimiz için Linaya oda yapmadık. Zaten evde bir misafir odamız birde yatak odamız dışında giyinme odası olarak kullandığımız bir odamız vardı. Giyimme odamızdan vazgeçemeyeceğimiz için tek şansımız misafir odasını bozmaktı. Ancak misafir odası benim tutturukluğum yüzünden açılır kapanır bir kanepeyle gayet kullanışlı ve daha az yer kaplayan bir biçimde dekore edilebilecekken, 2 tane bazalı tek kişilik yatakla gayet otel odası kıvamında olduğundan o kadar para verip aldığımız yatakları ne yapacağımızı bilemedik 😏 zaten derler ya 7. Aydan önce bir şey hazırlanmaz diye, biz 7 aylık olsun düşünürüz hele diye ertelerken, sevgilimin iş durumu kesinleşti ve biz doğumdan 2 ay sonra Cezayire gidiceğimiz için bebek odası fikrini tamamen rafa kaldırdık.
Kaldırdık kaldırmasına ama özenme, heves etme durumları öyle kolay rafa kalkmıyor neyazık ki...

Özelliklede anne ve ananeler için :) annem odasını benim yapmam lazımdı hiç bir şey yapamadım diye tüm çarşı pazar ne bulsa alıp gelerek nerdeyse Lina'nın her şeyini tamamladı. Ben beşikmiş sepetmiş hiç istemeyip , gereksiz bulmuştum. Arkadaşlarımda hep sakın almamamı beşik ve sepetlerin sadece 2,3 ay kullanıldığını park yatağı almamı tavsiye etmişlerdi. Biliyorsunuz park yatakları 2 yaşına kadar kullanılmalarının yanında hemde çok kullanışlı ve ergonomik. Her yere taşıyabiliyor, tatile bile yanınızda götürebiliyorsunuz. Biz park yatağını almış, başka bir yatak planımız yokken annem  ilk torunum hemde kız bebek bu çocuğun süslü bir beşiği olmasın mı? Diye tutturmaz mı :) annemi ikna edemedik tabi ama o bizi etti .. Ve mothercare'den sevimli mi sevimli beyaz bir beşik aldık. Şimdi de sıra o beşiğin süslenmesi kısmındaydı ki anneme göre çok daha önemli bir aşamaydı. İşte o sırada canım arkadaşım Tuğgen yetişti imdada. Babyshower'ımı adan zye hazırlayan hakkını ödeyemeyeceğim canım arkadaşım... Beşiği öyle güzel süsledi ki hepimiz bayıldık. Şimdi iyiki almış annem beşiği diyoruz. Tuğ daha başka şeylerde yaptı doğum için merakla bekliyorum... 
Lina'ya özel kapı süsü mesela...




2 gün önce her şey bitti hazır artık. Lina gelince beşiği kendi odamıza alacağız. Şimdilik misafir odasında tüm eşyalarıyla ıvır zıvırlarıyla o odayı işgal etmiş durumda... Bir tarafta ana kucağı bir tarafta puseti, banyo leğeni, park yatağı, kıyafet dolabı, banyo eşyaları, kremleri... Bir bebeğin bu kadar eşyası olabileceğine inanamıyor insan ilk başta... 



Şimdi her şeyimiz hazır olduğuna göre gelsin benim minik kokoşum diyorum. Bekletmesin bizi. Günler geçmiyor çünkü artık... Her gün onun o minik pembe eşyalarına bakıp bakıp iç geçiriyoruz... 

Doğuma kadar yazmak isityorum. İleride Lina okusun o gelmeden neler olmuş görsün istiyorum.. Bakalım haftaya da yazacağım sanırım bu gidişle... Dua edin bana... :) 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder