Yeniden merhaba
Bu merhaba Cezayir’den ..
Gelişimiz o kadar hızlı oldu ki ha gittik ha gideceğiz derken bir gün önce kesinleşp apar topar haftalardır açık duran valizleri bir günde toparlayarak çıktık yola.
Geleli 1 haftayı geçti ancak
yazabiliyorum. Tabi bunda full time anneliğin etkisi büyük takdir edersiniz
ki..

Biz gelmeden Oben burada
ev tutmuştu. Yani geldiğimizde eşyalarıyla bizi bekleyen bir evimiz vardı zaten
aksi bebekle çok zor olurdu. Ama ev ihtiyaç o kadar çok ki hala eksiklerimiz
var ve zaman buldukça dışarı çıkıp halletmeye çalışıyoruz. Lina’ya gelir gelmez
bir yatak ve mama sandalyesi alıp onun en azından alışık olduğu şekilde
uyumasını ve yemesini sağlamaya çalıştık ki benim için en önemlisi düzenini bir
an önce eskisi gibi ayarlamaktı. Ancak bebekler bizden daha hassaslar ve resmen
her değişikliği sonuna kadar hissediyorlar. Kalabalığa alışık olan çocuk bir
anda sadece anne ve babasıyla kalınca şaşırdı tabi. 1 haftadır inanılmaz huysuz
ve huzursuz. Gece uykuları da bozuldu gece birkaç defa ağlayarak uyanıyor.
Zamanla düzeleceğini umuyorum. Neyse ki artık eve alıştı ilk günler etrafa
Nurella gibi bakınıp, ne biçim ev modunda takılıyordu.
 |
yeni evimizden bir kare |
Biz buraya gelmeden Oben
ev bakarken biraz araştırma yaptık Cezayir’in iyi semtlerini araştırdık.
Expatların yoğun yaşadığı yerlere, siteler e baktık. Bizim oturduğumuz bölge de
sitede böyle. Birkaç tane daha bu tarz site bulunuyordu ama burayı tercih
etmemizdeki en büyük neden, etrafının çarşı diyebileceğimiz şekilde çevrelenmiş
bir mahallede olması. Esnafın bol olduğu bebek mağazalarının market ve
bakkalların olduğu (evet burda bakkallar çok) bir semt olmasıydı. Siteden
çıkıp, birkaç km yürümemize imkan olması büyük kolaylık gerçekten. Biz cherega
da oturuyoruz. Ve kaldığımız site güvenlikli buraya göre biraz daha lüks
sayılabilecek olanaklara sahip ve sadece birkaç ay önce yapımı tamamlandığı
için evler yepyeni. Bu da burada çok sık rastlamadığınız bir şey. Arabayla
giderken gördüğüm evler, apartmanlar o kadar eski ki, öyle binalarda otursak
temizlik ve tesisatla ilgili çok problem yaşayabilirdik.

Çocuğunuz olunca hayata
farklı bakmaya başlıyorsunuz. Hatta ev bile gözünüzde farklı bir anlam
kazanıyor. Bizde her şeyden önce burada attığımız her adımda Lina’yı düşünerek
seçim yapmaya çalıştık. Sitede çocuk bahçesinin olması ve bütün gün evde Oben
olmadan kalacağımız için olabildiğince güvenli olması ilk koşullarımızdı. Şimdilik evimizden gayet memnunuz.
Semt olarak Dely İbrahim,
Cherega, Hydra gibi semtler daha nezih ve yabancıların çok olduğu semtler. Buralarda sokakta kadın olarak yalnız yürüseniz
de kimse sizi rahatsız etmiyor. Diğer yerleri henüz görme fırsatım olmadı. Burada
1 haftadır her gün dışarı çıktık. Lina’yı pusetine koyup markete , eczaneye
ıvır zıvır almaya her şeyi bahane edip her fırsatta dışarı attık kendimizi. Hiç
rahatsız olacağımız bir durum olmadı. Sadece bunu belirtmem lazım yabancı
olduğumuz giyimimizden ve tipimizden belli olduğu için büyük ihtimal herkesin
bize bakması dışında rahatsız olunacak bir durum olmadı.
 |
balkon manzaramız |
Gelelim diğer konulara,
bebek eşyaları konusunda ben tedbirli gelmiştim ama alt açma bezi dışında her
şeyi marketlerde bulmak mümkün. Chicco’nun her ürünü her yerde satılıyor,
üstelik %30-40 daha ucuz. Bebek mamaları da öyle %40 daha ucuz Türkiye’ye göre.
Sonra Çilek mobilya var.
Bebek gereçleri, oyuncakları konusunda da oldukça fazla seçenek var ama
oyuncaklar Türkiyeye göre biraz daha pahalı.

Market alışverişi üç
aşağı beş yukarı aynı diyeblirim . Şu ana kadar bir tane Fransız pastanesi
bulduk. Evin karşısında dışarıdan nispeten diğer yerlere göre daha düzgün
gözüküyordu. Croissantları ve macaronları çok lezzetliydi. Bir gün gidip
yukarıdaki oturma yerinde oturalım dedik ama tam bir hayal kırıklığı oldu. Burada
cafe restoran kültürü hiç gelişmemiş. Düşünün koca şehirde sadece bir tane
alışveriş merkezi var. Kapitalizm daha buralara pek uğramamış yani.
Birkaç tane uluslararası
otel var onların restoranları güzel ve
şık. Gün geçtikçe yeni bir yer keşfediyoruz yemek içmek anlamında.
Kısacası sosyal anlamda yapılacak şey çok az. Şehir
şaşırtıcı şekilde yemyeşil. Çöl çok iç taraflarda kalıyor. Burası akdeniz
ikliminin etkisinde. Geldiğimiz gün dışında hava 20 derece civarındaydı. Ama
yağmur da başladı mı birkaç gün sürüyor. Fırtına ve yağmur kışın buradan eksik
olmuyormuş.
Bakalım bizi neler
bekliyor. Keşfettikçe yazmaya devam :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder