Translate

5aylık bebek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
5aylık bebek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ocak 2015 Pazartesi

Lina'ya mektup

5 buçuk aylıksın şu anda.
Tam 5 buçuk aydır hayatımızda evimizde kalbimizdesin..
Sen doğmadan babanla güzel ve eğlenceli bir hayatımız vardı.
Şimdi hepsi boş geliyor eksikmişiz meğerse seni beklermişiz
Annen öyle anaç, bebeklere, çocuklara bayılan, her gördüğü yerde sıkıştırıp seven bir kadın değildi.
Ama itiraf etmeliyim ki senden sonra durum baya değişti.
Bir insan yavrusunu bu kadar sevebileceğim aklıma gelmezdi 
Bu tür bir sevginin varlığından bir haber yaşamışım bunca zaman.
Üstelik çocuk büyütmek dünyanın en zor işi.
İlk zamanlar ayrı zordu.
Çok ama çok ufaktın.
Ağlamak dışında tek yaptığın emmek ve uyumaktı.
Şimdi bakınca o günlerde ayrı bir güzel ve özelmiş aslında diyoruz babanla
Ama o günlerin zorluğu güzelliğini biraz örtüyordu sanırım gözümüz kör olmuştu ne yazık ki :)

Her neyse şimdi baştan başlayayım kızım..
Yeni yıla girdik. 2015'in ilk saatlerini uyuyarak karşıladın. 
Annen ve babansa Ceren teyzelerde sen içeride mışıl mışıl uyurken sohbet muhabbet içindelerdi. 
Şu aralar en sevdiğin şey her tür objeyi alıp ağzına götürmek.
Kemirmek en iyi yaptığın şey diyebiliriz. 
Para verip oyuncak almayı bıraktım sana bir süreliğine, çünkü en favori oyuncağın hışırdayan paket kağıtları ve ıslak mendil paketi...
Tüm gün oyun halının üzerinde yuvarlanıp debelenip duruyorsun ve bu çok hoşuna gidiyor. Bizde sen sıkılana kadar seni yerden almıyoruz. 
Televizyon izlemek de diğer bayıldığın aktivitelerden biri. 
Ancak olabildiğince izletmemeye çalışıyoruz ama sen boynun tutulurcasına dönüp dönüp televizyona bakıyosun. 
Baban kanepede seni yanına oturtuğunda büyük insan gibi yarım saat sesin çıkmadan tv izleyebiliyosun 
Ve evet artık oturuyosun :)
Hala dengede duramıyosun ama oturmayı çok seviyosun.
Mama sandalyeni de o yüzden çok sevdin.
3 haftadır artık elma püresi bazı günler kayısı püresi ve öğleden sonraları ise sebze çorbası yiyorsun. Hatta bazı günler ağzını kocaman açıp kaşığı beklerken sabırsızlanıyor komik sesler çıkarıyosun . ama bazende yarım tabağı zor bitiriyosun 
Sütünü içerken ve emerken de o kadar çevreyle ilgilisin ki dikkatin hep başka yerde. 
Sürekli kıpır kıpırsın. ayakların sürekli görünmez bir bisiklet pedalı çeviriyor gibi ve ellerin ya ayaklarını tutuyor yada bir yerlere vuruyosun :)
Ve sen basbaya yere basıyorsun artık. 
Erken yürüyeceğinin işareti mi bunlar bilmiyorum ama emeklemen çok yakın o kesin..
Artık yatakta fır dönüyorsun ve oyun halında istediğin yöne gitmeyi bir şekilde başarıyorsun.
Hep bir acelen var sanki..
Dışarı çıkmayı ve gezmeyi çok seviyosun tek sorun rahat ve uzun uyuyamaman.
Pusetinde rahat uyuyamıyorsun çünkü normalde yüzüstü yatıyosun.

Uykusuzluk en dayanamadığın şey.
Çok huysuz oluyosun ve hemen ağlıyosun. onun dışında çok uslu ve akıllı bir bebeksin
Eğer tam kıvama gelmişsen yatağına yatırıp ağzına emziğini verince kendi kendine uyuyakalıyorsun.
Ama genellikle yatakta seni pışpışlamak gerekiyor.
Bizi uyku konusunda hiç üzmedin bugüne kadar
20 günlükken bile gece 2 kere uyanıyordun..
4. ayda babanın olmadığı 25 günde uykuların öyle bozuldu öyle bozuldu ki çok korktum.
Ama babanın yokluğundan böyle olduğuna karar verdik çünkü baban döndükten 3 gün sonra eskisi gibi uyumaya başladın ve beni oldukça mutlu ettin :)
Şimdilerde gece bazen 1 bazen 2 kere uyanıyorsun ve akşam 8-8buçuk gibi uyuyup, sabah 8 gibi uyanıyorsun :)
Emziğini sadece uykun olduğunda ve arabada giderken alıyosun.
Günde 3 kez uyuyorsun gündüz uykuların hep kısaydı hala da kısa.
En fazla 1 saat genellikle 40 dklık "cat nap"ler sana yetiyor.
Fış fış kayıkçı oyununa çok gülüyorsun.
Banyo yapmaya bayılıyorsun.
Babanı görünce belirgin şekilde ona cilveler yapıp gülüyor ve onun sana bakması için her şeyi deniyosun.
Kısacası tam bir cimcimesin. Şimdiden başladın ilgi çekmek için uğraşmaya.
Bakışların hep çok anlamlıydı öyle ki bazen babanla gözümüze öyle bir bakıyosun ki sanki büyük bir insanın bir bebeğin bedeninden bize baktığını düşündürtüyosun. 

Genel olarak şu sıralarki gündemimizden bir kaç başlık söyleyecek olursam: 


1 dolar=2.34 tl 1 euro= 1.81tl
1 ekmek: 75 kuruş
1 litre benzin :4.20 tl 



Arabamızın plakası LNS 09 (Lina Sezin )
ve yakında Cezayir'e gidicez ailecek bir kaç aylığına babanın işi dolayısıyla..
Seni tontişlerin başkanı, Linoş, ponpiş diye çağırıyoruz.
Sen şuanda sadece Lina dediğimizde bakıyosun 

İşte böyle tontişim hayatımız senle dolu dolu geçiyor ve seni sevmelere anlatmalara doyamıyoruz :)
  

Seni çok seven Annen 

8 Aralık 2014 Pazartesi

Su gibi akar zaman ve tekrar merhaba :)

Aylar oldu yazamayalı..
Şu aralar tüm hayatım LİNA...
Öyle güzel ve tatlı bir hayat ki anlatamam :)
En son yazım 40'ı yeni çıkmış lohusa kafasıyla ve kolik bebeyle uğraşmaktan yorgun,
şaşkın bir kadının kaleminden çıkmış.
Şimdi dile kolay neredeyse 5 aylık bir Linoş var artık hayatımızda.
Sürekli ağlayan, gazlı, huysuz, dünyaya alışmaya çalışan, o oyuncak bebek halleri geçti.
Şimdi artık bizi tanıyor, gülücükler atıyor, oyun oynamak,etrafı seyretmek, pusetinde gezmek her biri bir ayrı zevk onun için. tabi bizim içinde :)
Dışarı çıkmak, alışveriş merkezlerinde dolaşmak, cafede restorantta yemek yemek hepsi büyük lükstü bizim için..
İlk aylarda evde bunaldığımdan ve hiiiç alışık olmadığımdan Linayı alıp alıp çıkıyordum. Hiç bir yere gidemesem evimizin karşısındaki alışveriş merkezine kaçıyorduk ama ne yalan söyleyeyim her seferinde burnumdan geliyordu. çığlık çığlığa ağlamalar, 15 dk cık uyudu mu sevindirik olup ne yapacağımı şaşırıp uyandı mı tüm hevesimi kursağımda bırakmalar.. :/
Birbirimize de alıştık sanırım zamanla.
Her ne kadar doğumla birlikte, hormonal bir annelik başlıyor olsa da bence, gerçekten anne gibi hissetmek biraz zaman alabiliyor. Benim için böyle oldu. Evet her türlü fedakarlığı yaptım, elimden gelenin en iyisiyle kızımla ilgilenmeye çalıştım ama ne yalan söyleyeyim bir yandan da şikayet edip, anneme satsam da biraz nefes alsam diye zaman kolluyordum.
Şimdi ne değişti derseniz yine ara ara nefes alma zamanlarına ihtiyaç duyduğumda veya Linayla gidemeyeceğim yerler olduğunda Linayı anneme bırakıyorum.
Şimdi tek fark 1 saat sonra özlemeye başlıyorum.
Kokusu burnumda tütüyor. Bir de sanki "Bana bir bebek bırakmışlar bakıyım diye" hissiyatı yerine "Benim yavrum, ben annesiyim en iyi ben bakarım" hissiyatı geldi. :)
"
Ama ne olursa olsun her annenin sağlıklı kalabilmesi ve bebeğiyle daha mutlu ilgilenebilmesi için arada mola vermesi şart.
böyle ufak molalar motivasyonu artırıyor, mutluluk,gevşeme ve rahatlama sağlıyor. Bu sayede bebeğinizin yanına koşarak geri dönüyor ve daha büyük istekle onunla ilgilenmeye başlıyorsunuz.
Lina büyüdükçe yavaş yavaş eski alışkanlıklarıma, da geri dönmeye başlıyorum sanırım.
Spor yapmayı deliler gibi özledim. Şimdilik henüz başlayamadım ama yeni yıl kararlarımdan ilki bu.
Koşmayı deliler gibi ter atarak spor yapmayı çok ama çok özledim ve de buna çok ihtiyacım var. Ve tabi ki yoga yapmaya :(
Bir diğeri ise bu blog.
Bu blog benim hem kaçış noktam hemde minik bebeğim gibiydi. Çok ihmal ettim. Eskisi gibi yazmak istiyorum. Merak etmeyin anlatmalara ve yazmalara doyamasam da sadece kızımı yazmayacağım. :)





Bunlar benim yeni yıl kararlarım şimdilik.. Gerisi daha sonra..

haydi ben kızımın cennet kokusunu içme çekmeye gidiyorumm :)