Translate

12 Şubat 2013 Salı

Mimari mi Oda ne? Gavur icadı onlar gavur... :)



Arabistan'da ev yok mu bu insanlar nerde yaşıyor? Diye sordum gelir gelmez. Dikkatimi çekmişti çünkü dümdüz sapsarı uçsuz bucaksız kum yığınları ve ara ara yüksek duvarlardan başka bir de uçak inebilecek kadar geniş yollardan başka bir şey görememiştim.
Oben, Geçtiğimiz yüksek duvarlı ve devasa kapıları gösterip işte bunlar insanların yaşadığı evler diye gösterince anladım ki aslında herkes duvarların arkasında yaşıyor burada. Binaların pencereleri yok veya balkonları… Büyük bir gizlilik ve özel hayat var burada. Şu an kaldığımız yer bir nevi rezidans gibi bir yer. Burada duvarlar arkasında değiliz gayet normal bir girişi var binanın, yalnız, odaya girince fark ediyorsunuz ki; pencereler tavana yakın şekilde konumlandırılmış ki, kimse dışarı veya içeri bakamasın. 2 metre yüksekliğe pencere niye yaparsın? Sadece gün ışığı girebilsin diye :/ bize saçma gelen onların normali aslında…Ve burası modern anlamda tasarlanmış daha çok yabancıların tercih ettiği bir rezidans. Bunu nereden anladın bakalım derseniz: Hemen söyleyeyim; Normalde otellerde arapların malum 1’den fazla karısı olduğu için bir tane “master bedroom” yani ana yatak odası yapıp, sadece bu odaya çıkışı bulunan birkaç tane oda yapıyorlarmış. Böylece adam hangi karısının odasına girmek isterse o kapıyı açıyor, kimin yanında kaldığını da diğer karılarına fark ettirmeden istediği gibi özgürce dolaşabiliyormuş. Garibim kadınlarda çocuklarıyla bu odalarda adam onun odasına gelsin diye bekliyorlarmış J… ooh valla ne ala memleket J
Bir diğer mimari ilginçlik de şu; ki bize çok yabancı gelmeyecektir, camiler dışında pek bir mimari estetikten söz edemiyoruz. Gerçi bizde son dönemde yapılan camilerde o da yok ya neyse… Gelirken Riyad’ın içinde inanılmaz güzellikte bir cami gördük onun dışında henüz görmeye değer mimari eserlerle karşılaşmadım. Ama Oben’in dediğine göre görülmeye değer birkaç yer varmış, onları gördükçe yazarım artık.
Kaldırımların bazı yerlerde olmaması da bir diğer ilginçlik. Hava yılın yarısından fazlasında dışarda yürümeye elverişli olmadığından tüm hayat buna uygun şekilde tasarlanmış. Yolda kahve almak için durduğumuzda bile arabadan inmeden, servis istasyonlarına yanaşıp sadece birkaç saniyeliğine arabanın camını açarak kahvenizi almanız mümkün. Aynı şekilde bankamatiklerde yürüyerek değil arabayla yanaşılacak ve inmeden para çekilecek şekilde dizayn edilmiş. Zaten burada insanların genellikle arabayla alışveriş merkezlerine gitmeleri ve tekrar arabayla kapalı garajlarına arabalarını koyup, klimalı evlerine gelmeleri şeklinde geçiyor hayatları çoğu zaman. Bir de henüz deneyimlemesem de oldukça merak edip gitmeye can attığım çölde çay ve piknik durumu var. Akşam hava kararınca gece boyu sürüyor ve çöldeki serinliğin tadı çıkarılıyor. J Aklıma Teoman’ın Şebnem Ferahla yaptığı düet geliyor her seferinde “Yazdan kalma bir günden yada Çölde çay filminden…” diye devam eden…

2 yorum:

  1. Merakla yazılarını takip ediyoruz.. Daha çok foto bekliyoruz
    Banuxoxo

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banucum çok teşekkür ederim. Daha çok foto koyucam inş. çarşaflı yabancı bi kadının foto çekmesi brz dikkat çekiyo da :) oyüzden foto konusundan henüz fazla yol kat edemedim :/
      bende sizi öperim. xoxo

      Sil