“Abayah” denen bu simsiyah, bizim çarşaf olarak
genellediğimiz, kıyafetin aslında bir çok farklı çeşidi var burada. Genelde
dışarıda Arap kadınlarının giydikleri ayak bileklerini bile kapatacak şekilde,
oldukça uzun ve kumaş olarak biraz daha kalın. Benim giydiğim ise daha çok yabancı
kadınların giydiğinden. Önden çıt çıtlı. Yakası hafif v şeklinde geliyor. Ve
ayak bileklerim gözüküyor. Beden beden oluyor ve isterseniz üstünüze göre
yaptırabiliyorsunuz.. Kolları, arkası farklı desenlerde olanları da var. Yanında
birde başınıza örtmeniz için bir örtü veriyorlar. Arap kadınları ise başlarına daha
farklı bir örtü örtüyorlar daha uzun. Bunun dışında birde peçe takıyorlar. Hatta
muhafazakârlık ölçülerine göre eldiven takanlar ve gözlerini bile kapatanlar
mevcut.
Ben ilk başta nasıl örteceğimi bilemedim. Bayağı
bir uğraştım. Çünkü dışarıda gezerken özellikle alışveriş yaparken zamanla örtü
sizin örttüğününüz şekilde pek kalmıyor. Kayıyor, bozuluyor. Bir de alışık
olmayınca bünye kabul etmiyor ve sürekli başında, saçında bir şeyle dolaşmak
insanı bunaltıyor. Ama zamanla pratik kazanıyorsunuz diyebilirim. Şimdi tel
tokalarım olmadan dışarı çıkmıyorum. Saçımla başıma örttüğüm örtüyü
tutturuyorum. Hem de iki yerden. Sonra birde, boynum açılmasın diye ki, genelde
içime askılı giydiğim için açılabiliyor, boynumdan serbestçe dolayıp arkadan
tutturuyorum. Bu beni uzun süre idare etmiş oluyor. Yine de dediğim gibi, bir
şey bakarken alışveriş yaparken büyük sorun. Ayaklarınıza dolanması ayrı dert, kirlenecek
diye çekiştirmek ayrı dert, boynuma, kafama, saçıma sarılmış bir şeyle dolaşmak
hem de saatlerce ayrı dert… benim gibi boğazlı kazak bile giyemeyenlerdenseniz,
yandınız. Şuan hava öyle bunaltıcı derecede sıcak değil ama yinede bazen
fenalık geliyor L
Özellikle tuvalete girmek en zoru. Yanıma bazı
zamanlarda çanta bile almıyorum. Çünkü çantaya sahip olmak bile zor geliyor bu
kıyafetle. Belki alışamadığım için böyle olabilir ama inanın, şimdi anlıyorum
neden kadınlara bir iş yaptırmıyorlar, poşet dahi taşıtmıyorlar. Kadınlar bu
kıyafetle ancak orada yürümeyi başarıyor, gerisi fazlaJ
Gerçekten dini nedenlerle kapanan insanlara çok
büyük saygı duyuyorum. Çok zor iş herkesin kaldırabileceği bir fedakârlık
değil.
Burada kapansam da Arap kadınlar gibi tamamen
kapanmadığım, saçım yüzüm gözüktüğü için zaten dikkat çekiyorum. O yüzden “Abayah”
beraberinde sürekli bir kontrolü de getiriyor. İnsanlar bakıyor ve normalde
birileri size sürekli bakıyorsa, ister istemez bir anormallik mi var diye kendini
kontrol etme ihtiyacı oluşuyor. Artık bakışların normal olduğunu bilsem de
yinede saçımı, üstümdeki çarşafı, boynumu, ara ara kontrol etmeden
yürüyemiyorum. Dün bir mağazada kasada
sıra bekliyordum. Önümdeki çarşaflı kız bana dönüp öyle uzun, öyle rahatsız
edici baktı ki, bu güne kadar bir kadının bakışlarından hiç bu derece rahatsız
olacağımı düşünmemiştim. Ama öfke, kin, olumsuzluk dolu bir bakış değil
bahsettiğim yanlış anlamayın. Tamamen merak dolu gözlerle, yüzüme, gözlerime,
ellerime, üstümdekilere… O yüzden işte, insan, ne yapacağını şaşırıyor o
bakışları üzerinde hissettiğinde…
Abayah ile ilgili son bir gözlemim daha oldu. Dün bir
alışveriş merkezine gittik. Dünyanın en pahalı markalarının olduğu bir Mall. En
üst katını “Ladies Only” yapmışlar. Sevgilimle dolaştıktan sonra en üst kata
beraber çıkamayacağımız için ayrıldık. İkimizin de merak ettiği o katta neler
oluyor? Sorusuna cevap bulmak için, üst kata çıktım. Şunu belirtmeliyim ki ben
sadece kadınlara özel olan bölümde biraz daha uçuk bir şeyler bekliyormuşum
sanırım. (Uçuk birkaç nokta vardı onlara sonra ki yazımda değinicem.) Örneğin;
Çarşaflarından kurtulan ve dekolteli elbiseleriyle gezen kadın güruhu mesela J Ancak hiçte öyle bir
manzarayla karşılaşmadım.
Sadece yüzünü açan kadınlar mı dersiniz, peçesiyle
gezenler mi, yoksa benim normalde gezdiğim gibi başını örtmeden çarşafıyla
gezenler mi ?... Bir tane kadın bile görmedim “abayah”sından kurtulmuş, tamamen
kendi kıyafetleriyle gezen. Bakın hala kurtulmuş diyorum farkında olmadan. Bize
göre kurtuluş belki ama onlar, o kadar benimsemişler ki, “kıyafet” olmuş onlar
için sadece. Bende çıkarmadım çarşafımı başım zaten açıktı, öyle dolaştım. Şunu
anladım ki, kadınlar hallerinden memnunlar. Bu kültürde bu şartlarda
yetiştiysen, onların normali bu, bana inceleyerek bakmaları da bu yüzden zaten,
onlara garip gelen ben ve benim gibi kadınlar.
Obenin iş arkadaşları ve eşleriyle yemekte. -Etrafımızdaki perdeleri fark etmişsinizdir :)-
Mağazalarda kadın erkek sırası farklı. kasaların üzerinde "ladies only" veya "Men only
yazan tabelalar var.
Namaz saatinde kapanan mağazaların önünde oturup, açılmasını bekleyen kadınlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder